SAYGIDEĞER MESLEKTAŞLARIMIZA, YURTTAŞLARIMIZA, HATAY VALİSİNE TEŞEKKÜR EDERİZ...
Tarih: 26.06.2020 | Okunma Sayısı: 1611
Saygıdeğer Üstatlarım, Sevgili Meslektaşlarım;
Öncelikle sizlerin sürece olan ilgi ve katkısı ile desteğinin çok anlamlı olduğunu, katkı vermese de yüreğinden gelen her türlü desteği gösteren sizlere teşekkürü bir borç bilirim.
Saygıdeğer Meslektaşlarım,   
Bir süre önce de sizlerle paylaştığım ve gerekçelerini de kamuoyuna bildirdiğimiz üzere 17 Haziran 2020 tarihinde yönetim kurulu kararı olarak eylemlilik sürecine geçme kararı almıştık. Barolarla eşgüdüm içinde 19-20-21 Haziran 2020’de sembolik yürüyüşlerle Ankara’ya varmayı ve yine 22 Haziran 2020 tarihinde Ankara’da yine sembolik bir yürüyüşle şehre girerek, Anıtkabire çiçek bırakmayı amaçlamıştık.
 Hatay’dan üç gün boyunca 19.06.2020 tarihinde saat 10.00’da ilimizden başkentimize doğru, Avukatlık Kanunu’nda yapılması düşünülen ve Baroları bölmek amacı taşıyan girişimlere karşı duruşumuzu ve demokratik tepkimizi göstermek amacıyla Baro Başkanı arkadaşlarımla eş zamanlı olarak tepkimizi göstermek üzere naif bir yürüyüş başlattık.
Hiçbir şekilde önceden bildirim dahi gerektirmeyen, hiçbir izne tabi olmayan, tamamen barışçıl ve anayasal bu etkinlik sebebiyle, yine de güvenlik sorununa yol açmamak üzere, güzergâhı da belirterek, Hatay Valimiz Sayın Rahmi Doğan’a yazılı bir mektup yolladım.
Bu yürüyüş sırasında pandemi sebebiyle alınan tedbirleri de gözettik. Sembolik olarak başkan ve birkaç yönetici ile birlikte gerçekleştireceğimizi bildirdiğimiz yürüyüşümüze, kimi zaman sayı da aşılarak güzergâh içinde katılımlar oldu. Hatay içinde üç gün yürüdük ve hiçbir kamusal güvenliği ve sağlık tedbirlerini aşmadan, yanı başımızda başta Güvenlik Şube Müdürümüz ilçelerde ilçe emniyet müdürlerimiz, polis amirleri ve memurları güvenlik için birlikte yürüdüler. Üzerimize yağmur yağdı, beraber ıslandık, aynı güneşte karardır, kimi zaman durduk çay içtik, sohbet ettik, simidimizi paylaştık ve Dörtyol gişelerinde Hatay’daki yürüyüşümüz sona erdik vedalaşarak Ankara’ya doğru yol aldık. 
Üç günlük yürüyüşten sonra Pazartesi günü 22.06.2020 tarihinde saat 10.00’da Ankara içinde belirlenen bir noktada 200 metre kadar yürümek için toplandığımız noktada polis bariyerleriyle ve engeli ile karşılaştık. Maalesef sizlerin de izlediği o görüntüler tüm Türkiye’ye ve dünyaya yayıldı. 
Yürüyüşün 2911 sayılı yasaya aykırılık oluştuğu ve yürüyüşe izin verilmeyeceği ifade edildi. Oysa Ankara Barosu da, bir bildirime ve izne tabi olmayan bu etkinlik izne tabi olmamasına karşın, bildirimi de yapmıştı. Bildirime karşın etkinlik öncesi herhangi bir olumsuz bildirim Ankara Barosuna yansıtılmadı.
Şimdi 42 Barodan hareket eden Baro Başkanlarının kendi illerindeki ve yine komşu illerden Ankara’ya kadar olan hareketlerindeki yasaya uygun, demokratik ve barışçıl bu yürüyüş, ne oldu da Ankara’da yasadışı hale geldi, izin verilmez hale düştü? 2911 sayılı yasa 42 ilde var da sadece Ankara’da mı 2911 sayılı yasanın hükümleri değişti? Sonra 27 saat boyunca her türlü eziyeti reva gördükleri, yemek, çadır, çorap, battaniye, sandalye vermedikleri, baro başkanına ve avukatlara yumruk ve tekme attıkları, 3 kat bariyer ve araçlarla görünmez kıldıkları görüntüler kimi mutlu etti de sonra hiçbir şey olmamış gibi baro başkanlarına yolu açtılar? Yol açıldıktan sonra tam planlandığı gibi geçen etkinlikte hangi kamu yararı esas alınarak engelleme yapıldı? 
Yol boyunca illerimizin tüm güvenlik kuvvetleri sağlıklı bir şekilde yürümemiz için tüm olanakları sağlarken, aynı görevi yapanların Başkentimizin girişinde kanuna aykırı şekilde 27 saat boyunca abluka altına almaları ve yargının kurucu unsuru savunmanın örgütlü gücü Baroları temsil eden Baro Başkanlarına karşı bu eziyetin varlığı çok acıdır. Dileriz bundan ders alınır da hiçbir yurttaşımıza hiçbir tüzel kişiliğe bir daha bu acı ve eziyet dolu uygulamalar reva görülmez. Bu görüntüler tüm kamuoyunu rahatsız ediyor.
Sorular çokça çoğaltılabilir, tek bir gerçek var. Demokrasimiz kaybetti, anayasa açıkça ihlal edildi ve dünyaya rezil olduk. Devletin her türlü aksamada işlemesi gereken aklı 27 saat boyunca by-pass edildi. Bundan büyük üzüntü duydum devletim adına.
Velhasılı kelam; Baroların yapısı ile ilgili düzenlemenin bu koşullardan hava kadar, su kadar, ekmek kadar acil ve elzem bir düzenleme olup olmadığını soruyor herkes. Gerçekten günümüz Türkiye’sinde şu an baroların yapısı ile ilgili düzenleme sağlık ve ekonomik kaygıların üstünde midir ve bunlar kadar acil midir diye soruyor. Baroların yapısını bu kadar acele olarak TBMM’ye sevk etmeyi gerektirecek sebep nedir? 
Çoklu baroyu ve yapılacak her türlü düzenlemeyi, barolara sorulmadan yapılan her düzenlemeyi tümden red ediyoruz ve bir düzenleme gerekiyorsa önce barolarla diyalog kapısının açık olması gerektiğini hatırlatıyoruz. Düzenlemeyi bize rağmen geçirtmeyeceğiz. Geçmemesi için ed ilk eylemliğimizi icra ettik ve devamı da elbette gelecek. Demokratik hakkı kim bastırırsa aynı görüntülerle karşılaşacak. Barolara yapılan eziyetten tüm yurttaşlarımız rahatsız oldu.
Bu vesileyle öncelikle mektubuma karşılık olarak ve rahatsız etmemek adına her türlü önlemi ve desteği sunan Sayın Hatay Valisine, bu demokratik hakkın kullanımı için her türlü tedbiri esirgemeyen Hatay İl Emniyet Müdürümüze, yol boyunca güvenliğimizi sağlayan, Güvenlik Şube Müdürümüze, İlçe Emniyet Müdürlerimize ve tüm güvenlik güçlerimize sonsuz teşekkür ediyorum.
Özellikle, yol boyunca bize desteğini sunan, abluka altında kaldığımız süre boyunca bize destek vermek amacıyla bulunduğumuz yere gelmeye çalışan yurttaşlarımıza, en çok da desteğini bizden esirgemeyen meslektaşlarıma teşekkürü de candan bir borç bilirim.
Özel ve ayrıcalıklı olarak bu yürüyüş süresince, yürüyüşü en sade ve doğru haliyle yansıtmaya çalışan gece gündüz yanımızda olan yazılı-görsel basın emekçilerine de çok teşekkür ederim. 
Bu uğurda birlikte mücadele etmekten gurur duyduğum, birbirimizle dayanışmanın en güzel örneklerini sergilediğimiz yol arkadaşlarım Baro Başkanlarıma sevgilerimi sunar, kendileriyle yol almaktan onur duyduğumu, mesleğimiz için, cübbemizin onuru için, mücadelemize devam edeceğimizi, asla ve kat’a cübbemizi iliklemeyeceğimizi, savunmanın bağımsızlığını her şartta ve her ortamda korumaya devam edeceğimizi kamuoyu bilgisine sunarım.
BİLMEYEN BİLSİN, BAROLARI MUHATAP ALMADAN YAPILACAK HER GİRİŞİMİN TAM KARŞISINDAYIZ VE DİRENECEĞİZ, DİRENECEĞİZ, DİRENECEĞİZ.
Sevgi ve saygılarımla…
Av. Ekrem DÖNMEZ
HATAY BAROSU BAŞKANI

ETKİNLİK TAKVİMİ

4.12.2024
AV. HATAY TUT
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.