KİLİS'İN SESİNİ DUYDUK, SES VERMEYE GELDİK!
Mersin- Adana -Hatay-Osmaniye ve Gaziantep Baro Başkanları, Kilis Baro Başkanlığını ziyaret ettiler sonrasında Kilis'te patlamaların olduğu yerlerde incelemelerde bulunarak, esnaf ve yurttaşlardan bilgi aldılar.
Bölge Baro Başkanları; Kilis'te karşılaştığımız Bu tablo son derece üzüntü vericidir, ancak bugünleri daha önce yaşananlarla birlikte değerlendirmemiz gerekmektedir. Suriye'de yaşanan iç savaşta ülkemizin, Suriye'nin toprak bütünlüğüne ve egemenlik hakkına saygı göstermesi gerektiğini, iç karışıklık nedeni ile Suriye'nin bölgesel hâkimiyetini yitirmesi üzerine çeşitli terör örgütlerinin bazı şehirlerde yönetimi ele geçirmesi üzerine Ülkemizin bu örgütlenmelere Askeri teçhizat, gıda, lojistik yardımda bulunmamasını defalarca yaptığımız açıklamalarda dile getirdik. Daha dün sınırlarımızda hendek kazıp bayraklarını asarlarken ses çıkarmayanların, gerekli müdahaleleri yapmayanların, İŞİD vb. terör örgütlerine terör örgütü diyemeyenlerin, bugün yakınmaya hakları bulunmamaktadır.
Kilis ilimize İŞİD terör örgütü tarafından bugüne kadar 76 roket saldırısı olmuştur ve bu saldırılarda 21 yurttaşımız yaşamlarını yitirmişlerdir. Bugün Kilis'te yurttaşın can güvenliği, toplumsal barış ve huzur içerisinde yaşam hakkı, eğitim-öğretim hakkı, barınma hakkı, doğrudan doğruya tehdit altındadır. Bu hakların kullanılabilmesinde devletin pozitif yükümlülükleri bulunmaktadır. Ancak üzüntü ile gözlemlemekteyiz ki Kilis'te yurttaşlar çaresizlik, belirsizlik ve ümitsizlik içerisinde yaşamlarını devam ettirmeye çalışmaktadırlar. Bombalamalar sonucunda can güvenliği kalmayan yurttaşlarımız çocuklarını okullarına göndermemekte ve şehri terk etmektedirler.
Bugünlere gelinmesinde siyasi iktidarın izlediği maceracı, hayalperest dış politikanın rolü büyüktür. Bu politikalar ile Türkiye'nin Dünyada saygınlığı daha da azalmıştır. Birleşmiş milletler sözleşmesinin 51. Maddesine göre BM üye olan bir devlete silahlı bir saldırı gerçekleşmesi sonucunda, Güvenlik Konseyince uluslar arası güvenlik ve barışın sağlanması hususunda gerekli tedbirler alınıncaya kadar saldırıya uğrayan devletin bireysel ya da kolektif meşru müdafaa hakkının bulunduğu düzenlenmiştir. Kilis iline 76 kez roket saldırısı gerçekleşmesine ve 21 yurttaşımızın ölmesine rağmen Türkiye'nin toprak bütünlüğüne ve egemenlik haklarını yönelen bu saldırılar karşısında sessiz kalmasını yadırgamaktayız Kilis'te yurttaşlarımız ve demokratik kitle örgütleri yaşanılan bu olaylar karşısında sessiz kalınması ve Kilise sahip çıkılmaması nedeni ile başlattıkları Kilise ses ver kampanyası doğru, yerinde, haklı ve meşru talepleri içermektedir. TBMM in bu saldırılar karşısında olağan üstü toplanmamış olması, Kilis'te yaşananlarla ilgili araştırma komisyonu oluşturulmamasına bir anlam verememekteyiz acaba daha kaç ölüm gerçekleşirse siyasi iktidar ve onun temsilcileri Kilisin sesini duyacaklardır? Kamuoyu Kilise yönelik saldırıların ESED güçleri ve PYD tarafından gerçekleştirmiş olması halinde bu sağır edici sessizliğin aynı şekilde devam edip etmeyeceğini doğrusu merak etmektedir?
Yurttaşın can ve mal güvenliğin sağlayamayanların, Ülkenin sınırlarını koruyamayan yolgeçen hanına dönüştürenlerin, sessizliğe bürünenlerin, görev ve yetkilerini yerine getirmeyenlerin, Saldırıları yer çekimi kuralları ile açıklamaya çalışanların, yurttaşa daha beterini de yaşayabilirdin, neyse ki ölmemişsin! Allah korusun daha ağır şeylerde olabilirdi zaten! ,abdestsiz sokağa çıkmıyoruz şeklinde telkin(!) ve tavsiyelerde (!) bulunanlara inat Kilis ilimizle ve Kilis'te yaşayan yurttaşlarımızın yanında olmaya ve onların sesi olmaya devam edeceğiz. KAMUOYUNA SAYGI İLE SUNARIZ.
ADANA BARO BAŞKANI Av. MENGÜCEK GAZİ ÇITIRIK
GAZİANTEP BARO BAŞKANI Av. BEKTAŞ ŞARKLI
HATAY BARO BAŞKANI Av. EKREM DÖNMEZ
MERSİN BARO BAŞKANI Av. ALPAY ANTMEN
OSMANİYE BARO BAŞKANI Av. DİLEM AKSOY