İSKENDERUN'DA BABASI TARAFINDAN ŞİDDETE UĞRAYARAK ÖLDÜRÜLEN M.Y. HAKKINDA BASIN AÇIKLAMASI
Tarih: 7.01.2019 | Okunma Sayısı: 1075

İSKENDERUN'DA BABASI TARAFINDAN ŞİDDETE UĞRAYARAK ÖLDÜRÜLEN M.Y. HAKKINDA BASIN AÇIKLAMASI

 

Kamuoyuna yansıyan bilgilerden; İskenderun ilçesinde Mehmet Y.’nin, 6 yaşındaki oğlu M.Y.'yi elektrik süpürgesinin borusuyla döverek ağır yaraladığı, çocuğun hastaneye kaldırıldığı, babası tarafından şiddet uygulanan çocuğun tedavi gördüğü hastanedeki yaşam mücadelesini kaybettiği ve Mehmet Y'nin İskenderun Sulh Ceza Hâkimliğince tutuklandığı anlaşılmıştır. Tutuklanan babanın, eşinden boşandığı için çocuğunun velayetini elinde bulundurduğu ve çocuğun daha öncesinden de şiddete uğradığı bilgisi yer almaktadır.

 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2018 Veri Raporu’na göre; geçtiğimiz yıllara göre 2018 yılında kadın cinayeti arttı. Koruma altında kadınlar öldürüldü. Yaş aralığı düştü, çocuklar da öldürüldü. Kadın Bakanlığı yerine, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı birleştirildi. Bu yıl 1.217 çocuk istismara uğradığı haberlerde yer aldı. 2018 yılında öldürülen 26 çocuğun 11i babaları tarafından öldürüldü. Erkekler 6 çocuğu annesi ile birlikte öldürdü, 5 çocuk baba şiddetine maruz kalarak öldürüldü. 3 Çocuğun da istismar edildikten sonra öldürüldüğü açığa çıktı.

 

Türkiye’de kendi öz ailesi yanında bakımı sağlanamayan, ailesi yanında olmasına karşın ihmal edilen, yoksulluktan dolayı sağlıklı gelişimi risk altında bulunan olumsuz yaşam koşullarında yaşamaya çalışan, buna karşılık korunma kararı bulunmayan, kamunun herhangi bir şekilde ilgi alanında olmayan çok sayıda çocuk bulunmaktadır. Gelişmiş bir ülkede tüm çocukların bakımı ve korunması kamunun ilgi alanında olmalı, kayıt altına alınmalı, denetlenmeli ve çocuklarına bakabilmeleri için ailelere, gereksinim duydukları her türlü destek sağlanmalıdır.

 

Çocuğun korunması açısından, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, Türk Medeni Kanunu, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu önemli yer tutmaktadır. Ancak Türkiye’de çocuk ve kadın alanında çalışan muhatapların tüm iyiniyetli girişimlerine karşın, olumsuz örneklerin sayısı hızla artmaktadır ve tüm bu artış ve olumsuz örneklere karşın ne yazık ki, Türkiye’de bütüncül, kapsamlı ve tüm kurumların etkin entegre olduğu bir çocuk koruma politikası bulunmamaktadır.

 

Çocuk istismarları ve cinayetleri artarken Uluslararası Lanzarote Sözleşmesi, Çocuk Koruma Kanunu ve Yönetmeliği, Çocuk Koruma Hizmetlerinde Koordinasyon Strateji Belgesi uygulanmalıdır. Her kamu kurum ve kuruluşun görevlileri ve her birey, risk faktörlerini sosyal hizmetler müdürlüklerine bildirmelidir. Kendisine bildirilen kurum, olaylar hakkında gerekli araştırmayı derhal yapmak zorundadır.

 

Hatay Barosu olarak kurullarımızla, merkez ve komisyonlarımızla, baromuza yansıyan tüm vakalara müdahil olarak süreci yakından izliyoruz.

 

Hatay Barosu olarak, kadına ve çocuğa yönelik şiddet yeryüzünden sökülüp atılıncaya kadar elimizden gelen her türlü çabaya ve çalışmaya devam edeceğiz.

 

Öldürülen küçük M.Y’nin de davasının yakından takipçisi olacağız. Kamusal alanda her kurumun gereği gibi görevlerini yerine getirmeleri için kanundan doğan tüm denetim ve gözetim yükümlülüğümüzü fazlasıyla yerine getireceğimizi bir kez daha kamuoyuyla paylaşırız.

 

Saygılarımızla… 07.01.2019

Av. Ekrem DÖNMEZ

HATAY BAROSU BAŞKANI

ETKİNLİK TAKVİMİ

28.11.2024
AV. HATAY TUT
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.