17.03.2015
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Av. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, bölge baro başkanlarımız, bir duruşma esnasında hâkim tarafından kanuna aykırı olarak ayağa kalkmaya zorlanan avukata yapılanın yanlış olduğunu hukuk kuralları çerçevesinde dile getiren Eskişehir Barosu Başkanı Av. Rıza Öztekin'in dün Eskişehir'de görülen duruşmasına katıldı.
Bölge Baro Başkanlarımız, Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/ 4 Esas numaralı dosyasında yargılanan Eskişehir Barosu Başkanı Av.Rıza Öztekin ve Av.Tuğba Aksoy'un müdafiiliğini üstlenerek, duruşmada hazır bulundular ve savunmaya katıldılar. Duruşma, tanıkların dinlenmesi için 15 Nisan 2015 tarihine ertelendi.
Bölge Baro başkanları adına açıklama yapan Adana Baro Başkanı Çıtırık : '' Yargılanan savunmadır, barolardır. Barolar üzerinden yurttaşa gözdağı verilmesi ve itibarsızlaştırma amaçlanmıştır'' dedi.
Adana Barosu Başkanı Av.Mengücek Gazi Çıtırık, Mersin Barosu Başkanı Av.Alpay Antmen, Hatay Barosu Başkanı Av.Ekrem Dönmez ve Gaziantep Barosu Başkanı Av. Bektaş Şarklı, (17.03.2015) dün Eskişehir 1.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2015/ 4 Esas sayılı dosyasında yargılanan Eskişehir Baro Başkanı Av.Rıza Öztekin ve Av.Tuğba Aksoy'un müdafiiliklerini üstlenerek, savunma da yaptılar.
Bölge Baroları adına açıklama yapan Adanan Baro Başkanı Av. Çıtırık, şunları söyledi: ''Son derece üzücü, talihsiz bir yargılamayla karşı karşıyayız. Avukatlık Yasasının 76. ve 95. maddeleri uyarınca görevlerini yerine getiren ve yetkilerini kullanan baro başkanları ve yönetimleri hakkında açılan davalar ile amaçlanın birey-yurttaşa gözdağı vermek, savunmayı ve onun sesi olan baroları toplumda itibarsızlaştırmak olduğunu'' belirtti. Konuşmasında devamla; '' 2012 yılında Eskişehir 1.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan bir dosyanın duruşmasında, tanık dinleme ya da hüküm fıkrasının açıklanması durumu yokken meslektaşımız Av. Tuğba Aksoy'un ayağa kalkmasını isteyen dönemin mahkeme yargıcının tuttuğu tutanak sonrasında yaşanan gelişmelerle yargılama aşamasına gelinmiştir.
Meslektaşımız Tuğba Aksoy'un durumu Baro Başkanımız Rıza Öztekin'e bildirmesi sonucunda başkanımız duruşma salonuna gitmiş, mahkeme yargıcının dosya almadığı sırada tutanaktan bahsederek, bu tür durumların yaşanmamasını dile getirmiştir. Baro Başkanımız, Avukatlık Yasasının 95.maddesinin baro başkan ve yönetim kurullarına verdiği görev ve yetkiyi kullanarak, meslektaşlarına yönelik hak ihlallerine karşı yapılaması gerekenleri yerine getirmiştir.
Bunlardan daha da üzücü olan dosyada katılan sıfatını alan dönemin yargıcı olan kişinin, dünkü ifadesinde geçen şikayetin yapılmasını dönemin HSYK'sından istendiğine dair açıklamalarıdır. Dönemin HSYK' sından kim ya da kimlerin istediğine dair yöneltilen soruları, katılan taraf yanıtsız bırakmıştır.
Ayrıca tutulan tutanaklardan birisinde tarih ve saat olmadığı gibi , katılan tarafın iddialarına göre baro başkanımızın olay tarihinde saat 10.30-11.56 saatleri arasında kesintisiz olarak,yargılama faaliyetini engellediği iddiasıdır.Savunma kanıtları arasında bulunan ve dosyaya ibraz edilen uyap dosya çıktısına göre, baro başkanımız aynı gün 11.34'de Eskişehir 2.İcra Tetkik Mahkemesinde duruşmaya girmiştir. Bu husus da açılan davanın dayanaksız olduğunu göstermektedir.
Anayasanın 138.maddesi uyarınca '' Hakimlerin görevlerinde bağımsız olduğunu, hiçbir organ, makam, kişinin yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez,genelge gönderemez,tavsiye ve telkinde bulunamaz'' düzenlemesi karşısında dönemin HSYK' sından kim ya da kimler meslektaşımız hakkında bu işlemlerin yürütülmesini dönemin yargıcından istemişlerdir? Telkin ve tavsiyede dahi bulunulamayacak olan yargıçlara,kimler emir ve talimat vermiştir.? Yanıtlanması gereken soru budur.
Açılan bu dava ile savunmaya bakış ortaya konulmuştur. Savunmayı yok sayan,şekli unsur olarak gören ,olsa da olur olmasa da olur anlayışıyla yaklaşan zihniyetin savunmanın örgütlü sesi olan baroların sesini kısmak istemektedir.
Başkanımız Rıza Öztekin, TCK 113.maddesi uyarınca yargılanmaktadır. Yani cebir veya tehdit veya hukuka aykırı davranışla kamu faaliyetinin yürütülmesine engel olduğu iddiası vardır. Ancak toplanan kanıtlardan ve anlatımlardan başkanımızın cebir ve tehdit kullandığına dair bir kanıt yoktur.
Adalet gibi ulvi bir makama hizmet eden iddia, savunma ve karar üçlüsünden beklenen adil, etkin, hızlı, doğru yargılama yapılmasıdır. Emsal kararlar oluşturması, yargıdaki yükün azaltılmasıdır. Savunmanın sesi kısılamayacaktır. Bu yönde mücadelemiz devam edecektir. Duruşma tanıkların dinlenmesi için 15 Nisan 2015 gününe bırakılmıştır."