BASIN BİLDİRİSİ
Tarih: 1.09.2014 | Okunma Sayısı: 1770

                                                         1 Eylül Dünya Barış Günü Basın Açıklaması

                      Dünyada ve özellikle son yıllarda komşu ülkelerde yaşanan savaşlar,1 Eylül Dünya Barış Gününü hüzünlü bir anmaya dönüştürmüştür.Barış için mücadele yerine,savaşma seçeneğinin tercih edildiğini,kitlesel öldürmeleri  üzüntüyle izliyoruz.

                    Savaş esnasında ve sonrasında en ağır tahribatı kadınlar yaşamaktadır. Gerek cephesel savaşta,gerek cephe gerisinde gerekse de savaş sonrası bu tahribatı kadınların en ağır biçimde yaşadığını görmekteyiz. Modern savaşlar kadınlara sadece bunları yaşatmakla kalmıyor.Öldürüp yok etmiyor sadece.Kadınlar bir sosyal kıyıma da tabii tutuluyor.Kadınlar hem çocuklarını, hem de kendilerini ateşli silahlardan korumaya çalışıp ,çeşitli hastalıklarla boğuşurken bir de bedenlerini korumaya çalışmak  zorunda kalıyorlar.bu zulümden.Tecavüz her zaman bir savaş silahı olarak görülyor. Teslimiyetin simgesi olarak teşhir ediliyor.Üstelik savaş kayıplarında kadınlara yapılan tecavüz görmezden geliniyor.Tecavüz hala,bir savaş suçu,bir insanlık suçu olarak görülmüyor.Hala da göz ardı ediliyor.Çocuklarının gözü önünde tecavüz edilen analar dünyanın her yerinde bu şiddete ve sömürüye maruz kaldı.Savaşlar sırasında kadınların hayatları bitiriliyor; alıkonuyor, karın tokluğuna çalıştırılıyor, fuhuşa, dilenmeye zorlanıyor. Tarihin en büyük savaşlarından da büyük, onlardan da korkunç  bir savaştır bu&S230;  Erkeklerin icat ettiği bu iktidar aracında harp meydanlarından biri de kadın bedeni oluyor. Savaşlarda tecavüz,   ‘düşmanın onuruyla oynamanın’ en önemli silahı haline geliyor. Vietnam, Bosna, Çeçenistan, İran, Irak, Suriye ve daha nice savaşlarda on binlerce kadın tecavüze maruz kaldı ve kalmaya da devam ediyor. Kadın olmak ister savaşta, isterse kaçıp sığındığı mültecilik durumunda erkek egemen anlayışın karşısında ezilmek, sömürülmek, tecavüze uğramak, şiddet görmek, fuhuşa sürüklenmek, yoksullaşmak ve öldürülmek anlamına geliyor. Dünyanın neresinde olursa olsun savaşta kadının payına; şiddet, yoksulluk, göç, tecavüz, fuhuşa zorlanmak ve yok edilmek düşüyor.Savaşları lanetlerken, savaşın kadına gösterdiği bu kirli yüzü de lanetlemek zorundayız

               İnsanlığa,en çok da kadınlara ve çocuklara büyük acılar yaşatan savaşların bir daha yaşanmaması dileğiyle,2.Dünya Savaşının başladığı tarih olan 1 Eylül Dünya Barış Gününün anlam ve önemine uygun olarak,barış ortamında kutlanması özlemimizi dile getiriyoruz. Kimliği, kültürü, dili, dini, mezhebi, görüşü ne olursa olsun, kadın erkek eşit haklara sahip yurttaşlar olarak yaşayacağımız, eşitlikçi ve özgürlükçü bir Dünya istiyoruz. Artık kimsenin ölmediği, bombalardan ve silahlardan temizlenmiş bir  bir dünya istiyoruz. 1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ‘NDE,  terörden,savaşlardan  arınmış bir dünyada, kadınların savaş nedeniyle öldürülmediği,tecavüz edilmediği,köle olarak satılmadığı bir dünyada,mutluluğa, huzura, sevgiye, hoşgörüye, kardeşliğe ve evrensel barışa ulaşmayı umut ediyoruz.01.09.2014

                                                                           Av.Meral Asfuroğlu

                                                              Hatay Barosu Kadın Hakları Kom.Başkanı

ETKİNLİK TAKVİMİ

23.11.2024
AV. HATAY TUT
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.