BASIN BİLDİRİSİ
Tarih: 3.03.2012 | Okunma Sayısı: 2400

                                    KAMU AVUKATLARI İLE İLGİLİ KAMUOYU AÇIKLAMASI  

Kamu avukatlığı, yürütmenin işlemlerinin hukuka uygun tesis edilmesinde etkin rol oynayan yargı içinde yürütmenin temsilciliğini de yapan bir kamu görevidir. Hukuk Devleti olmanın birinci şartı yürütmenin işlemlerinin hukuka uygun olmasıdır. Dolayısı ile kamu avukatlığı için “yürütme içinde yargının, yargı içinde yürütmenin temsilciliğini yapmaktır” demek en doğrusu olacaktır. Kamu avukatları sadece yürütmenin hukuka uygun olarak kullanılmasında önemli bir rol oynamakla kalmayıp yargı önünde de idareyi temsil eden avukatlardır. Yürütme içinde yargı faaliyetine katılan başka kamu görevi bulunmadığından kamu avukatlarını yürütmenin sıradan görevlileri olarak görmek ve buna göre düzenleme yapmak son derece yanlıştır. Kamu avukatlarının taşıdıkları işlevleri sağlıklı olarak yerine getirmeleri ancak kayıtsız şartsız mesleki bağımsızlık ile meslek güvencesi tanınması ile mümkündür.

Ancak bu iki işlev de ülkemizde sağlıklı olarak yürütülememektedir. Yasal düzenlemelerle avukata takip ettiği davalarla ilgili olarak inisiyatif verilmeyerek, her işlemini üst birimlerinin iznine tabi kılınca kamu avukatları zamanla dava takip memurlarına dönüşmüştür. Bu uygulamanın doğal sonucu olarak da savunmasının, kamu kesiminin, adalet sitemi içindeki saygınlığı ve etkisi azalmıştır. İdarenin hukuka uygun işlem tesis etmesinde de istihdam edilen avukatlardan yeterince faydalanmamanın doğal sonucu olarak da her yıl yüzlerce idari işlem dava konusu olmakta; kamu her yıl yargılama giderlerine önemli bir bütçe ayırmak durumunda kalmaktadır.

 Oysa tüm ülke genelinde sayıları 3000 bini bulan kamu avukatlarına tanınacak mali, sosyal ve özlük hakların kamu maliyesine getireceği yük gereksiz yere yargıya taşınan davaların getirdiği mali külfetin çok altında kalacaktır. Kamu avukatlarının istihdamına önyargılı olan bakış kaldırılabildiği, onlara mesleki hak ve yetkilerine, mesleki güvencelerine ve meslek onurlarına yakışır şartlar sağlandığı takdirde alınacak verim en üst düzeyde olacağı gibi kamunun yukarıda bahsedilen kamu zararları da ortadan kalkacaktır.

659 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile hukuk hizmetlerini tek çatı altında toplamak ve eşit işe eşit ücret düşüncesi ile yola çıkılmış ise de yapılan düzenleme kamuda çalışan avukatların tümünü aynı düzenlemeye tabi kılmaktan öteye gitmediği gibi statü, denetim, mali, özlük ve sosyal haklar yönünden mesleğin gerektirdiği şartlar konusunda bir gelişme de sağlayamamış, avukatın mesleki güvencesi göz ardı edilmiştir. 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kamu çalışanlarına getirilen mali haklar konusunda da kamu avukatları genel idari hizmetler de dahil tüm görevlilerin arkasında kalmıştır.

Anayasamız ile kabul edilen kuvvetler ayrılığı prensibi gereğince yasama, yürütme ve yargı birbirinden ayrı ve ancak birbirine eşit statüye sahiptir. Kamu avukatları yürütmenin yargıdaki temsilcileridir. Adalet sistemi iddia, savunma, karar mekanizmalarından oluşan bir bütündür. Bunlar birbirine eşdeğer ve birbirinden bağımsızdır. Ancak kamu avukatlarının yine hukukçu olan meslektaşları aynı zamanda kamu görevi ifa eden hakim ve savcılar için tanınan özlük, mali ve sosyal haklar yönünden aralarında yıllardır kapatılmayan büyük bir uçurum vardır. Oysa yargının iddia ve karar organlarına tanınan bağımsızlığın ve meslek güvencesinin aynısının savunmanın kamudaki temsilcilerine de tanınması anayasal bir zorunluluktur.

Daha vahimi Danıştay, Sayıştay, İdare ve Vergi Mahkemelerinde Hukuk Fakültesi mezunu olmayan kişilere hakim statüsü verilmesi, yine bu kişilere hakim ve savcıların meslek güvencesi ile birlikte tüm mali, özlük ve sosyal haklarının da tanınması, halen mecliste görüşülen yargı reformuna ilişkin yasa tasarısında bunlar için öngörülen kotanın, sınırlamanın kaldırılmasıdır. Verilen her örnek anayasal olan hakları konusunda en çok mağdur edilen hukukçu kesiminin kamuda çalışan avukatlar olduğunu göstermektedir.

Kamu Avukatlarının meslek güvenceleri ile bağımsızlıklarının tanındığı bağımsız bir yasal düzenleme ve yapıya kavuşturulmaları ile sorunun çözümünün mümkün olduğunu, ancak mali,özlük ve sosyal haklar konusunda ivedilikle çözüm getirilmesi yönünde Kamu Avukatlarının  haklı olan taleplerini Hatay Barosu olarak talep ve destekliyoruz.

Saygılarımızla,

                                                                                                Av. A.SİNAN AKGÖL                                        

                                                                                                Hatay Barosu Başkanı

ETKİNLİK TAKVİMİ

4.12.2024
AV. HATAY TUT
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.