ŞANLIURFA BAROSU BAŞKANI AV. AHMET TÜYSÜZ’E REVA GÖRÜLEN HUKUKSUZ UYGULAMAYI KINIYORUZ

Viranşehir adliyesinde ifadesi alınacak müvekkiline hukuki yardım sağlamak üzere Viranşehir adliyesine gelen Şanlıurfa Barosu Başkanı Av. Ahmet Tüysüz’e adliyede bulunan bir polis memurunun edep sınırlarını aşan müdahaleleri ve bu müdahaleye başka polis memurlarının katılmak suretiyle zor kullanarak önce adliyeden dışarı çıkartılmak ve gözaltına alınmak istenmesi ve daha sonra onu da aşarak adliyedeki savcı odasına zorla götürülerek savcı odasında benzer muamelelerin devam ettirilmesi sonucunda oluşan bu hukuksuz ve edepsiz müdahaleyi kınıyoruz.

Sevindirici olan tarafı Şanlıurfa valisinin ve Şanlıurfa başsavcısının olaya müdahale etmiş olmasıdır.

Benzer başka olaylarda da belirttiğimiz gibi, bu durum Türkiye’nin herhangi bir yerinde her avukata karşı işlenebilen bir fiil olma özelliğini ne yazık ki devam ettirmektedir.

Bu hukuksuz durum avukatların gördüğü işin özümsenmemesidir. Hukukun idare ve uygulayıcılar nezdinde içselleştirilmemesidir.

Avukatlık bir kamu hizmetidir. Avukatların gördüğü iş sebebiyle hedef haline getirilmesini avukatların gördüğü hizmetin içselleştirilmemesine ve özümsenmemesine bağlıyoruz. Ne yazık ki idare ve uygulayıcılar nezdinde hukuk devletinin özümsenmemesinin, hukukun gereksiz bir şeymiş gibi görülmesinin ve bu olumsuz duruma uygun davranılmasının çok büyük etkisinin olduğunu biliyoruz.

Ancak böyle bir kötüye gidiş bizi amaçladığımız hukuk devletine götürmez.

Benzer bir durum işinden atıldığı için işine dönmek üzere açlık grevi yapan ve daha sonra tutuklanan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça isimli iki eğitimcinin duruşmalarına iki gün kala avukatlarının gözaltına alınması uygulamasında da söz konusudur. Gözaltına alınan 14 meslektaşımız tutuklanmıştır. Böyle bir idari fiile, yargı mekanizmasının dahil edilerek avukatların tutuklanması avukatlık faaliyetlerinin hedef alınmasıdır ve Şanlıurfa Barosu başkanına yapılan hukuksuz müdahaleden farkı yoktur. Bu uygulamayı da hiçbir şekilde kabul etmiyoruz.

Bu gibi hukuksuz uygulamalarla aslında bir gözdağı verilmek istenmekte ve vatandaşlarımız yalnızlaştırılmak, hukuki güvenlikten yoksun kılınmak istenmektedir.

Avukatlara reva görülen bu uygulama avukatların bizzat şahsına değil, vatandaşların hak arama özgürlüğüne verilen bir mesajdır ve “ Bakın biz avukatınıza ne yapıyoruz, size neler yapmayız “ mesajıdır.

Söylediğimiz şudur; avukatlık faaliyetleri kamusal bir hizmettir avukatlık faaliyetleri avukatların sağladığı hukuki yardımlar bir suçun konusunu oluşturamazlar. Avukatın işini yapması kimi rahatsız ederse etsin, duyulan bu rahatsızlık avukatın şahsıyla ilgili değildir. Burada hedef hukuk devletidir, yargısal faaliyettir, insan haklarıdır ve vatandaşımızın bizatihi kendi haklarıdır.

Hukuksuz bu uygulamaların yakından takipçisi olacağız. Temennimiz idari ve yargısal pratiklerle bu gibi hukuksuz durumların önüne geçilmesidir. Dileriz bu son olur.

Saygılarımızla…

Av. Ekrem DÖNMEZ

HATAY BAROSU BAŞKANI