BASIN AÇIKLAMASI
19 Haziran İmam Hatip Ortaokulu’nda yaşananlar
Son günlerde basında da sıkça yer alan, Eskişehir Beylikova 19 Haziran İmam Hatip Ortaokulu’nda aynı zamanda okul müdürü olan öğretmenleri tarafından fiziksel ve duygusal şiddete maruz kaldığı iddia edilen ortaokul öğrencilerinin ve velilerinin şikayetleri üzerine, Beylikova Kaymakamlığı harekete geçmiş ve konuyla ilgili Savcılık tarafından soruşturma başlatılmıştır. Bu durumda, gerçeğin araştırılıp gereğinin Milli Eğitim Bakanlığı ve Cumhuriyet Savcılığı’nca ivedilikle yapılacağına dair inancımız tamdır.
Eskişehir Barosu Çocuk Hakları İzleme Komisyonu’nca İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne ulaşılmış, olay hakkında doğru bilgi edinmek istenilmiş ancak konuyla ilgili yetkili memurlar tarafından, bilgi verilemeyeceği bildirilmiştir. Konunun hassasiyeti ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla; Beylikova İlçe Kaymakamlığı ile görevli müdafiilerden alınan bilgiler ışığında basın açıklaması yapmak gerekliliği oluşmuştur.
Çocuk ihmal ve istismarı konusundaki hassasiyetimiz; Barolarımız ve Barolar bünyesinde faaliyet gösteren Çocuk Hakları Merkezleri ve Çocuk Hakları İzleme Komisyonları tarafından defalarca vurgulanmıştır. Çocuklar üzerinde fiziksel ve duygusal istismarın söz konusu olduğu iddia edilen bu olayda, şüpheli istismarcı; çocuklara en yakın kişilerden olan, öğretmenleridir. Yaptığımız bilinçlendirme çalışmalarında çocukların istismarı söz konusu olduğunda öncelikle onu koruyacak ve konuyu öğrenerek yetkili kolluk birimlerine ve Cumhuriyet Savcılığı’na bilgi verecek kişinin öğretmeni olduğunu vurgulamamıza rağmen, halen istismar olaylarının önüne geçilemediğini görmekteyiz. Çocuğun ve velinin okul hayatında en çok güvenmesi gereken kişi çocuğun öğretmenidir. Çocukların öncelikli yararı gözetilerek sevgi ve şefkat dilinden başka şiddet içerikli hiçbir yöntemle çocuğa bilgi öğretilemeyeceği, çocuğun eğitilemeyeceği uluslararası alanda da kabul gören temel ilkelerdendir.
Toplum içinde sıkça duyulan “dayak cennetten çıkmadır; eti senin kemiği benim ” gibi sözleri kullanmayı bırakmalı, bu konuda net bir tavır içinde olmalıyız. Bilgi yuvası olması gereken okullarda şiddet vakalarına son verilmediği sürece geleceği emanet edeceğimiz çocukların sağlıklı bir şekilde yetişmesi olmayacaktır.
Söz konusu olayla ilgili gerçeklerin kamuoyuna ayrıntılarıyla yansıtılmasında dikkat edilmesi gereken hususların yanı sıra, yargılamanın sekteye uğramaması ve delillerin karartılmaması için çocukların kimlik bilgilerinin gizli tutulması da önemlidir. Yine vurgulamak gerekir ki, yerel mevzuatımızda yer alan Çocuk Koruma Kanunu, TCK ve Anayasamız, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi ile Lanzorette Sözleşmesi gereği çocukların haklarını koruyacak olanlar başta yetişkinler ve devletin kendisidir. Çocukların yüksek yararı, yaşama ve gelişme hakkı ciddi olarak ihlal edilmektedir. İvedilikle yaşanılanlara müdahale ederek yetkililerin hukuka ve hakkaniyete uygun çözümleri uygulamaları gerekmektedir.
Aşağıda ismi geçen tüm Baroların Çocuk Hakları Komisyonları ve Merkezleri olarak; bu vahim olayla ilgili gelişmeleri takip edeceğimizi, Eskişehir ilinde gerçekleşmiş olsa da her birimizin bu soruşturmanın ayrı ayrı takipçisi olacağımızı ve örtbas edilmesine izin vermeyeceğimizi kamuoyuna duyurur, çocukların maruz kaldığı her haksızlıkta ve istismar olayında üzerimize düşeni yapacağımızı bildiririz.