ADLİ YIL AÇILIŞ MESAJI
Tarih: 2.09.2013 | Okunma Sayısı: 2446


"Hatay Barosu Başkanı Av. A. Sinan Akgöl’ün 2013–2014 Adli Yıl Açılışı Sebebiyle Yayınladığı Basın Mesajıdır."

 Yeni adli yıl açılışını, mesleğimizin,
ülkemizin ve yerel anlamda ilimizin yaşadığı yoğun sorunlarla yapıyoruz. Geçen yıldan bu yana bir çok görüş, talep ve önerilerimiz ile ilgili olumlu bir gelişme olmaması karşısında 2012-2013 Adli Yıl açılış mesajında ki görüş, talep ve önerilerimizi yeniden tekrarla, bu konuda herkesi sorumluluklarını, üzerlerine düşen görevleri yapmaya davet ediyoruz. 

 

 Hukukun üstünlüğü ilkesinin hayata geçmesi, adil bir yargılamanın bütün koşullarının sağlanması yolunda yıllardır yapılan mücadele halen sonuca ulaşmamıştır. Hukuki sorunlarımızın büyük bir çoğunluğu yıllardan bu yana dile getirilmesine, çözüm önerilerimiz kamuoyu ile paylaşılmasına rağmen halen çözülmemiştir. Evrensel hukuk dünyasının bir üyesi olmak, bireysel hak ve özgürlüklerin teminat altına alınması, tam ve eksiksiz demokrasi, hukukun üstünlüğü kavramının hayata geçirilmesi ve yaşanması, adil yargılama ve adalete erişim bu taleplerin temel hedefidir. Bu hedef ve talepler insanca yaşamanın bir gereği olduğu gibi hak arama ve savunma mesleği olan avukatlığın layıkıyla yapılabilmesi için olmazsa olmaz koşullardır. Sorunun çözümü zadece biz avukatların değil tüm vatandaşlarımızın huzur ve güven içinde yaşamalarını, adalete dolayısıyla Devletine olan güveni sağlayacaktır.  

 

 Anayasa’mızda ve Avukatlık Kanununda yapılması gereken değişiklikler maalesef gerçekleşmemiştir. Toplumsal ihtiyaçlara cevap veren, hukukun üstünlüğünü, tam ve eksiksiz demokrasiyi, bireysel hak ve özgürlükleri teminat altına alan, laik ve sosyal hukuk devletini bütün kurum ve kuralları ile sağlayan bir anayasayı sabırsızlıkla istiyoruz.   


Yeni Anayasada savunmanın özgürlüğü ve anayasal güvencesi de sağlamalıdır. Olmazsa olmazlarımızdan biri budur. Savunma, Anayasa da, “yargı” başlığı altında, “bağımsızlığı” ve “özgürlüğü” gözetilerek düzenlenmelidir.

 

Yürürlükteki Avukatlık Kanunu günün ihtiyaçlarını karşılamamaktadır. Yeni bir Avukatlık Kanunu’nun hazırlanarak yürürlüğe konulması, Avukatlık mesleğinin tüm sorunlarının çözüldüğü, avukatlık statüsünün her anlamda tam olarak belirlendiği, avukatlık alanını daraltan bütün düzenlemelerin kaldırıldığı, mesleğin gereği ve onuruna uygun bir yasanın bir an önce hayata geçirilmesi zorunludur.

Ceza yargılamasında özensiz ve gerekçesiz gizlilik kararları ve infaza dönüşen tutuklama kararlarından kaçınılmalıdır. Bu istisnai hükümlerin genel uygulamaya dönüşmesi adil yargılama hakkına ve hukuka inancı zedelemekte, savunma hakkı önünde ciddi bir engel olarak görülmektedir. Gerek Anayasamız, gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altında olan “adil yargılanma hakkı” gereği, ceza soruşturmasının mümkün olan en kısa sürede tamamlanması, ceza davası açılmış ise yargılamanın “makul bir süre” içinde sona erdirilmesi ve davanın nihai olarak
karara bağlanması gerekir. Bu konuda yargı paketleri olarak adlandırılan bir kısım düzenlemelerin (ki bu düzenlemeler tarafımızdan büyük bir oranda olumlu karşılanmıştır) uygulayıcılar tarafından pratiğe geçirilmesinde gereken özen ve hassasiyetin gösterilmesini beklemekteyiz. 


İdarenin her türlü eylem ve işlemi istisnasız yargı denetimine tabi tutulmalıdır. Kadın-erkek eşitliği yeniden düzenlenmeli, her türlü ayrımcılık önlenmelidir. Kadına karşı şiddetin önlenmesi hususunda yasal yaptırımlar yanında, esnek ve hızlı hareket edebilen idari mekanizmalar oluşturulmalıdır. Çocuk hakları sözleşmesine konan çekinceler kaldırılmalıdır. Engelli hakları yasal güvenceye kavuşturulmalıdır.
Siyasi Partiler Yasasında ve Seçim Yasasında siyasi faaliyetleri sınırlayan hükümler kaldırılmalıdır.        
    Hatay Barosu olarak mesleğimizin kanayan yaralarına da bir nebze değinmek isteriz. Yargının kurucu unsuru olduğu kabul edilen ve Avukatlık
Kanununun tanıdığı hak ve yetkileri kullanmak için görev gören avukatların mesleklerini ifa ederken karşılaştığı zorluk ve yaşadığı mesleki sıkıntıları;
avukatların statüsünün bilinmemesine, “hukukun üstünlüğü” ilkesinin ve gördükleri görevin başta kamu kurumları olmak üzere, ülkemizde bir türlü
özümsenmemesine bağlıyoruz. 

Avukatlara Resmi kurumlarda yasa gereği sağlanması gereken bilgi ve belgeye ulaşma konusunda gereken özen gösterilmeli, hukuki ve teknik alt yapı oluşturulmalıdır. Yargı sistemi ve adalet hizmetleri için ayrılan kamusal kaynaklar arttırılmalıdır.

           
Savunmanın herkes için bir hak olduğu kabul edilmeli “ zorunlu müdafilik “imkânını ve Baroların “ zorunlu müdafilik “ uygulamasındaki rolünü daraltan, adil yargılanma hakkını ortadan kaldıran hükümler Ceza Muhakemesi Kanunu ve ilgili yönetmeliklerden çıkartılmalı, geri alınmalıdır.

          Vekâlet ücreti alacaklarından Katma Değer Vergisi tümüyle kaldırılmalıdır.            
Ceza Muhakemeleri Kanunu kapsamında zorunlu müdafii/vekil görevi gören meslektaşlarımıza CMK avukatlık ücretinin avukatlık asgari ücret tarifesi esas alınarak düzenlenmesi gerekmektedir.

 Avukatlar ve savunma mesleğinin önünü kesen ve yaşam alanını daraltan, Muhasebeci-Mali Müşavirler, Marka-Patent ve Rekabet
vekilliği yanı sıra, Noterlik yasasında da yeni düzenlemeler geri alınmalıdır. Ayrıca Ceza Muhakemesinde uzlaşmacı olarak avukat dışında görevlendirmelere tanınan yasal olanak kaldırılmalıdır.  

 Hukuka ve hukukçuya, onun öğretim-eğitimine verilen önem, o ülkedeki rejimin kalitesini gösterir. Türkiye’de sayıları her
geçen gün artan ve büyük çoğunluğunda kütüphane, derslik ve hizmet binası ile teknik ve fiziksel donanım, akademik ve idari kadro eksikliği bulunan
altyapısız fakültelerde hukuk öğretimi yapılmaktadır. Yaşanan kalite kaybını ve verim düşüklüğünü inkâr etmek mümkün değildir. Koşulları oluşmadan yeni hukuk fakültelerinin açılmasına izin verilmemeli, koşulları taşımayan fakülteler kapatılmalıdır.          
Mesleğimizin geleceği açısından son derece hayati önemi olan “sınav”kurumunun acil olarak yasalaşması sağlanmalıdır.

Kamuda görevli hukuk müşavirleri ve hazine avukatları, mesleki bağımsızlık, yetki alanları, mali veözlük hakları ile hiyerarşik konumları bağlamında, ciddi sorunlar altında çalışmaktadırlar. Bu sorunların çözümü konusunda gereken yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

Uluslararası hukuk ve avukatlık firmalarına da geçit verilmemelidir. Değişiklikle avukatlık stajı süresince sağlanan sosyal güvenlik şemsiyesini kısmen olumlu bulmakla birlikte,avukat stajyerlerine stajları süresince ücret ödenmesinin altyapısı kurulmalı, staj adı altında ve işçi avukatlık niteliğindeki çalışmalar sona erdirilmelidir.

Yüksek yargı harçları hak arama özgürlüğünün önünde engel olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle yargı harçları indirilmeli ve hatta kaldırılmalıdır. Adli yardım atamaları neticesinde açılan davalar da harç ve masraflardan muaf olmalıdır.

 Ülkemizde adli kolluk tüm kurum ve kuralları ile kurulmalı, genel kolluk ile arasında görev ve yetki alanı sınırlarını belirleyen yasal bir düzenleme yapılmalıdır. Gözaltı merkezleri ve cezaevlerinin izlenmesi için bağımsız kurullar oluşturulmalı, infaz hukuku ve infaz koşulları düzeltilmeli, ceza ve tevkif evlerinde avukat girişleri daha çağdaş cihaz ve uygun yöntemle yapılmalıdır.

Teknolojik gelişmelere uygun ve daha hızlı yargı amacıyla düzenlenen UYAP hizmetlerinin adalete erişimin sağlanması ve yargının hızlanması bakımından avukatlara sağladığı olanakları takdir etmekle beraber bu hizmetin avukatlarında yargının ayrılmaz bir parçası
olduğu düşünülerek ücretsiz hale getirilmesi sağlanmalıdır.  

Bugün eskiden olduğu kadar daha fazla ihtiyaç duyduğumuz birlik beraberlik ve dayanışma ruhu içinde Cumhuriyet ilkelerine, ulus devlet ve üniter yapımıza, ulusumuzun birlik ve beraberliğine yönelik iç ve dış bölücü saldırıları kınıyoruz. Öncelikle bu vatanın bölünmez bütünlüğü için canlarını feda eden güvenlik güçlerine şükranlarımızı sunuyoruz. Şehitlerimizin yakınlarına ve tüm ulusumuza başsağlığı, gazilerimize acil şifa diliyoruz. Türkiye Cumhuriyetinin birlik ve beraberlik içerisinde sonsuza kadar yaşayacağına ilişkin inanç ve kararlılığımızı tekrarlıyoruz.  

Ergenekon ve Balyoz davaları olarak adlandırılan ve yargılama süreci devam etmekte olan davalarda adil yargılama ilkelerinin esas alınması, yargılamanın şeffaf bir şekilde yapılarak hukuka ve maddi gerçeğe uygun olarak tamamlanmasını beklemekteyiz.

Suriye’de yaşanan iç savaş gerek ülkemiz gerekse ilimiz açısından sosyal, kültürel ve ekonomik açıdan birçok zorlukları beraberinde getirmiştir. Dünyanın bu coğrafyasına bir an önce barışın hakim olması, tam ve eksiksiz demokrasinin yaşandığı yönetim biçimlerinin yerleşmesi en büyük dileğimizdir.   Uluslararası ilişkilerde haklı sebep ve gerekçelerin değil menfaatlerin esas olduğu gerçeğinin unutulmaması suretiyle Ülkemizin Suriye ve Mısır politikasının yeniden değerlendirilerek, ülke ve Ulusumuzun menfaatleri doğrultusunda şekillenmesi,
ülkemizin bir an önce taraf görüntüsünden uzaklaşması gerektiği kanaatindeyiz.

Taksim gezi parkı ile başlayan bir kısım toplumsal olayların iyi okunması gerektiği inancındayız. Yıllardır dile getirdiğimiz anayasal ve yasal düzenlemeler ile tam ve eksiksiz demokrasinin koşulları sağlanarak bizi zaman zaman bölen, karşı karşıya getiren, sorunları sokaklara taşıyan ve toplumsal huzur ve barışı bozan bu tür olayların önüne geçmek mümkün olacaktır.   

Reyhanlı Cilvegözü ve Reyhanlı’da meydana gelen insanlık suçu olarak nitelendirdiğimiz bombalama eylemlerini, bir daha yaşamamak dileğiyle şiddetle kınıyor, hayatını kaybeden insanlarımıza rahmet diliyoruz. Yine gezi parkı olaylarında hayatlarını kaybeden tüm vatandaşlarımıza rahmet diliyoruz. Sorumlularının en kısa zamanda hukuk içerisinde cezalandırılmalarını bekliyoruz.

Bu düşünce ve inançlarla yeni adli yılın sorunların çözümlendiği, hukukun ve toplumsal barışın egemen olduğu bir dönem olarak gerçekleşmesini diler, yeni adli yılın avukatlarımıza, yargıçlarımıza, savcılarımıza, avukat stajyerlerimize, yargı çalışanlarımıza, ailelerine, hukuk camiamıza, vatandaşlarımıza ve ülkemize yarar ve başarı getirmesini dileriz.

Saygılarımızla…



 

                                     HATAY
BAROSU YÖNETİM KURULU                                                                             ADINA BARO BAŞKANI



 

                                                AV. A.SİNAN AKGÖL     



 

 



 

ETKİNLİK TAKVİMİ

19.09.2024
AV. ERHAN NİZAMOĞLU
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.