25 KASIM KADINLARA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARARASI MÜCADELE VE DAYANIŞMA HK.
Tarih: 25.11.2011 | Okunma Sayısı: 2827

         25 KASIM KADINLARA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ULUSLARASI

MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ 

         Kadına yönelik her tür şiddet insan hakları temel ilkeleri bağlamında suçtur. Ülkemizde kadına yönelik şiddetle mücadelede  başarı sağlanamadığı ortadadır. Her geçen gün gerek  basından gerekse kamuoyunun dikkatle takip ettiği davalardan görüleceği üzere kadına karşı şiddet oranı önemli ölçüde artmıştır.

         Kadınlarımız bugün dünden daha yoğun bir biçimde şiddetle karşı karşıya  kalmaktadır. Kadın cinayeti oranı 2011 yılında büyük artış göstermiştir. Resmi veriler, Türkiye’deki kadın cinayetlerinin yedi yılda % 1400 arttığını göstermektedir. Türkiye’de her 10 kadından 4’ü şiddet görmektedir. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün “ Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması’na” göre Türkiye’deki kadınların % 41,9’u fiziksel ve cinsel şiddete uğramaktadır. En fazla şiddete uğrayanlar % 49,9 ‘la “düşük gelir” grubundan kadınlardır. “Yüksek gelir” grubundan kadınlara yönelik şiddet de azımsanmayacak oranda olup % 28,7 ‘dir.

Kadına yönelik Şiddetin önlenebilmesi   için    ;

-          İç hukukumuzun uluslararası sözleşmelere uygun hale getirilmesi için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.

-          Kadın için pozitif ayrımcılık ile ilgili kamusal alanda gerekli yasal düzenlemeler hızla hayata geçirilmelidir.

-          Şiddet gören kadınlar kolluk kuvvetlerine başvurduğunda acilen kendilerine koruma sağlanmalıdır.

-          Kadın sığınma evlerinin nitelik ve niceliklerinin iyileştirilmesi ve sayılarının arttırılması için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.

-          İstihdam edilen kadın sayısının her geçen gün azaldığı ve şiddetin iş yerlerinde kendini mobing olarak gösterdiği ülkemizde kadınların istihdama katılımını sağlanarak ve mobinge karşı koyacak düzenlemeler yapılmalıdır.

-          Ülkemizde okuryazar olmayan kitlenin % 84’ü kadın olduğundan kadınların eğitim olanaklarından daha fazla yararlandırılması sağlanmalıdır.

-          İlköğretim yıllarından başlayarak kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin bir bakış açısı oluşturulması, örgün eğitimin önde gelen görevleri arasında yer almalıdır.

-          Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde Uygulayıcı birim olan Kolluk, idari ve adli görevlilerin kadına yönelik şiddetle mücadelede periyodik ve sürekli eğitimlerinin yapılması zorunlu hale getirilmelidir.

Kadın hakları konusunda Dünya verilerinin de çok altında kalmış olan ülkemizde, kadın hakları konusunda daha yapılacak çok şeyin olduğu ortadadır.

 

            İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi  ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile de koruma altına alınan, insanın “insan” olmasından kaynaklanan  ve kendisine sıkı sıkıya bağlı temel hak olan yaşam hakkının, pozitif ayrımcılık hükümlerinin uygulandığı bir hukuk sisteminde korunması, sosyo ekonomik şartların iyi etüt edilerek, gerçekçi bir bakış açısı ile şiddete karşı çözüm arayan politikaların oluşturulması zorunluluktur.

          Kadının İnsan  hakları savunucuları olarak bizler bu taleplerimizin yaşama geçmesi için her zamankinden fazla ısrarcı olacağız emek sarf edeceğiz . Üzerimize düşen sorumlulukların her geçen gün daha da ağırlaştığının bilinciyle herkesi, şiddete sessiz kalmayarak şiddete karşı savaşmaya davet ediyoruz.

         Her karanlığın sonunda bir aydınlık göreceğimiz inancı ve kararlılığı ile tübakkom olarak Basına ve kamuoyuna duyurulur.                                                             

                                                                                                                                                              AV. HATİCE CAN

                                                                                                                                          HATAY  BAROSU KADIN HUKUKU  KOMİSYONU BŞK.

ETKİNLİK TAKVİMİ

19.09.2024
AV. ERHAN NİZAMOĞLU
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.