BASINA VE KAMUOYUNA
Herkesin bildiği gibi 23 Nisan 1920’de TBMM kurulmuş ve büyük önder M.Kemal Atatürk 23 Nisan 1924’te bu günü çocuk bayramı adı altında tüm dünya çocuklarına armağan etmiştir.
23 Nisan Çocuk Bayramı olarak kutlanırken ne yazık ki ülkemizde çocuk hakkı ihlallerinin artarak devam ettiğini görmekteyiz. Bu bağlamda ülkemizde yaşayan çocukların büyük bir kısmı ekonomik sıkıntılardan dolayı eğitimini tamamlayamıyor, çalışmak zorunda bırakılıyor.Her geçen gün daha fazla çocuğumuzun suça sürüklenmekte olduğu,istismara uğradığını basından ve her yıl açıklanan istatiksel verilerden görmekteyiz.Son zamanlarda oldukça sık yaşanan çocuklara yönelik taciz ve tecavüz suçlarının ardı arkası kesilmiyor.Yetişkinlerin çocukları istismar etmesi, bunun yanında çocuğun çocuğa tacizde bulunması, bize ne oluyor sorularının sorulmasının bir zorunluluk olduğunu gösteriyor.
Yapılan araştırmalara göre aile içinde ve toplumsal yaşam alanlarında çocuklara yönelik şiddet, taciz, tecavüz olaylarıyla yaşam hakkı ihlallerinin artarak devam ettiğini görmekteyiz.Son 10 yılda çocuklara yönelik şiddette yüzde 20 artış gözlemlenmiştir,Çocuk ihmali ve istismarı vakalarında ise 2013 yılı itibariyle Adliyelerin ilgili birimlerine 38 bin başvuru yapılmış ve 17 bin vaka, davaya dönüşmüştür.Çocuk işçiliği açısından ise ülkemizde her 4 çocuktan birinin tehlikeli ve hatta köleliğe varan şartlarda çalıştığını ortaya koyan veriler mevcuttur. Aile ortamında ya da toplumsal alanda çocuklara yönelik görülen yaşam hakkı ihlallerinin en önemli nedeni çocuklara yönelik yapılan sosyal politikaların yokluğu ve çocuk haklarının anayasal güvence altına alınmamış olmasıdır.
SAYIN BASIN EMEKÇİLERİ
Çocuk cezaevindeki ihlallerde ayrıca dikkat çekmektedir.Son dönemlerde Pozantı ve Şakran cezaevlerinde yaşanan hak ihllaleri çocuk cezaevlerinin kapatılması gerekliliğini ortaya koymaktadır. Cezaevlerine konulan çocuklara yönelik yapılan izleme ve tespit çalışmalarında cezaevlerinin fiziksel koşullarının yaratığı ihlaller bir yana,işkence ve kötü muamele,sağlık sorunları,sosyal etkinliklerden mahrum bırakılma gibi pek çok çocuk ihlalinin yaşandığı,Çocukların yoğun olarak uğradığı çeşitli hak ihlalleri sonucunda çocuklar çocuk olduklarından pişman edilmiştir.İşlevini yitirmiş,ıslah etme özelliği ortadan kalkmış çocuk cezaevlerinin kapatılması gerekliliği talebi aciliyetini korumaktadır.Tüm bu olumsuz veriler karşısında koruyucu politikaların oluşması çağrısında bulunurken, çocukların yaşamlarını idame ettirecekleri alanların cezaevi değil,rehabilite edilecekleri kuruluş veya ailelerin yanı olduğunu belirtmek isteriz.
Tüm bu veriler ışığında çocuk hakları aktivistleri olarak;
- Çocukların yüksek yararı için ve çocuğun ülkenin geçmişten geleceğe temel olduğu fikri ile,
-Çocuğun sorunlarını aile odaklı çözecek,
-Koordine edecek
- Ülke ölçekli çocuk sosyal politikalarını belirleyecek
Çocuk Bakanlığının kurulmasını toplumsal sorunların çözümüne katkı sağlayacağını düşünmekteyiz.
İnsanlık elinden geleni en iyisini çocuklara vermekle yükümlü olduğu düşüncesinden hareketle Hatay Barosu Çocuk Hakları Komisyonu olarak çocuklarımızın her alanda maruz kaldığı şiddete karşı duyarlı olmayı, çocukların cezaevine atılmadığı, bilimsel veriler ışığında eğitim alabildiği,sokaklarda çalışmak zorunda bırakılmadığı,küçük yaşta evlendirilmediği şiddete ve tecavüze maruz kalmadıkları bir toplumda yaşayabildikleri bir ortam diliyor ve geleceğimiz olan çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramını kutluyoruz.
HATAY BAROSU ÇOCUK HAKLARI KOMİSYONU
ADINA
AV.MERAL ASLAN SAMSUN